YEDEKLEME -1- Neyi Neyin Yerine, Kimi Kimin Yerine Koyuyorsun?
Hüzün mü desem muziplik mi desem ne demesem bilemediğim bir bakış var gözlerinde…
Odaya girdiği ilk andan itibaren hissettiğim duygu bu.
Tuhaflık hissettiren bir farklılık.
“Nasılsın?” dedim.
“Aslında iyi değilim.” dedi.
“Aslında?” dedim.
“Aslında tam olarak kötü de değilim” dedi.
“Yani?” dedim.
Derin bir nefes çekti.
“Bazen çok soru soruyorsun.” dedi.
“Sevgilimden ayrıldım sanırım” dedi.
“Sanırım?” dedim.
“Ya bi kere de böyle şeyler sormasan da bi dinlesen!” dedi.
Derin bir nefes aldı.. durdu.
“Seni öfkelendiren nedir?” dedim.
Gülmemek için bir yandan kendimi zor tutuyorum, çünkü küfretmesine ramak kaldı, bana saygısızlık etmek istemediği için kendini durdurmaya çalışıyor, görüyorum gözlerinde.
Güldü.
“Sevgilimden ayrıldım.” dedi.
Başını kaldırıp baktı,
“Mutlu musun!” dedi.
“Sonra?” dedim.
“Algılamakta zorluk çektiğim bir ruh halim var. Üzgün müyüm değil miyim, bilmiyorum. İki hafta oldu. Daha kötü hissedebileceğimi düşünürken, geçen her gün her saat daha iyi hissediyorum kendimi.”
“Bunun kötü tarafı ne?” dedim.
“Pek normal gelmiyor.” dedi.
“Yani kendimi mi kandırıyorum, acımı mı bastırıyorum, anlamıyorum. Sanki bir süre sonra büyüyüp büyüyüp önüme gelecekmiş gibi bir endişe kaplıyor içimi.”
“Bir de..” dedi.
“Bir de?” dedim.
“Bir de başkalarını düşünüyorum, belki de ondandır kötü hissetmemem.” dedi.
“Nasıl?” dedim.
“İlk günden bu yana yapıyorum bunu. Eski kız arkadaşlarımdan birini düşünüyorum” dedi.
“Nasıl düşünüyorsun?” dedim.
“Bazen birden fazla kişiyi düşündüğüm de oluyor, bazen tek bir kişiyi düşünüyorum, bazen de ayrıldığım sevgilimi düşünüyorum.” dedi.
“Peki tam olarak ne düşünüyorsun, zihninden geçen resim, kelime nedir?” dedim.
“Yüzleri geliyor aklıma ve ‘onu ararım, onunla görüşürüm’ diyorum kendi kendime.”
“Yani, onunla flört etmeyi mi düşlüyorsun?” dedim.
“Bilmiyorum” dedi.
“Seks yapmayı mı düşlüyorsun?” dedim.
“Bilmiyorum, ama fantezi filan kurmuyorum. Ayrıca, böyle zamanlarda kendimi tatmin etmeyi artırırım, daha sık tatmin olurum, bu yüzden düşünmemin nedeninin cinsellikle ilgili olduğunu sanmıyorum.” dedi.
“Neden daha sık mastürbasyon yapıyorsun ayrılık süreçlerinde?” dedim.
“Çünkü, dürtüm arttığında saçmalamaya başlıyorum. Normalde düşünmeyeceğim şeyleri düşünmeye başlıyorum.” dedi.
“Nasıl?” dedim.
“Yani hiçbir duygu hissetmediğim hatta hoşlanmadığım birinden hoşlanır gibi olmaya başlıyorum. İlişkimin asla olmayacağını düşündüğüm eski flörtlerim aklıma geliyor, onlarla olabileceğimi bile düşünmeye başlıyorum. Yapmışlığım da var!” dedi.
“Nasıl?” dedim.
“Yani böyle zamanlarda ilişki yaşayıp, sonrasında da pişman olduğum, kendimi bir bokun içine batırıp, sonra da oradan kendimi kurtarmaya çalıştığım zamanları söylüyorum.” dedi.
“Peki, şimdi yaşadığın da böyle bir şey olabilir mi?” dedim.
“Sanmam.” dedi.
“Çünkü, öyle zamanlarda cinsellikle ilgili dürtüm zihnime saplanıyor, düşüncemi yönlendiriyor. Şimdi böyleymiş gibi gelmiyor.” dedi.
“Fark nedir?” dedim.
“Ayşe’yi düşünüyorum. Onunla görüşebileceğimi düşünüyorum. Ama onunla ne yapacağımı, ne yapmak istediğimi bilmiyorum. Buna dair düşünceler geçmiyor zihnimden.”
“Flört?”
“Bilmiyorum” dedi.
“Bugün randevu almamın nedeni de bu. Bunu neden düşünüyorum, ne yapmaya çalışıyorum ben.”