Suçlanma Korkusu ve Öfke Sorunu
SUÇ VE YARGI
ÖFKE VE KORKU
Biri insanın direkt üretiminin (suç) diğeri dolayı üretiminin dile yansıması (yargı).
Ahlak ve Yasa.
Bu kısmı uzun konu, sonraya kalsın…
Üstünde konuşmak istediğim mesele, bunların “dil” olarak bana etkileri;
Suçlanıp yargılandığımda öfkeleniyor olmam.
Suçlanma ve yargılanma durumuna, insanın gözlediğim “iki” farklı tepkisi var:
Birinde kişi bu yorumları üstüne giyiyor, bunun duygusunu yaşıyor, yani “kendini suçlu” hissediyor ya da yargıyı üstüne alıp “kendini kötü” biri gibi algılıyor,
Diğerinde ise bu duyguyla çatışıyor, öfkeye dönüştürülüyor.
***
Öfkeyle geriye püskürtülmesi de kişinin kendini suçlu ya da kötü birisi gibi hissetmesi de, kişinin bu dil karşısındaki “çaresizliğini” gösterir.
Bu dili üzerinde aldığını, bundan etkilendiğini, ötekinin diliyle kendini boyadığını gösterir.
***
Suçlanmak ve yargılanmak bende öfke oluşturuyor.
Eskiden, bu dille karşılaştığımda öfkem “şiddet arzusu” uyandırıyordu.
Bu yüzden kavga ettiğim de olmuştur.
Çok kavgacı biri değildim geçmişte, ama yok da sayılmazdı.
Suçlanma ve yargılanmaya karşı en sık gösterdiğim tepki; bağırıp, çağırmaktır.
Eğer tatmin olmazsam, karşımdakini suçlayıp, yargılamaktır.
Sesimin tonunun değişmesinden böyle bir durumda olup olmadığımı anlarsınız.
***
Suçlanma ve yargılanma durumuna karşın hissettiğim öfkeyi ve öfke davranışlarını, kendim için, çözülmesi gereken, üstesinden gelinmesi gereken bir sorun olarak görüyorum uzun süredir.
Böyle görüyorum, çünkü bu dili kullanan kişilerin gerçekte niyetlerinin bana zarar vermek olmadığını biliyorum.
Kendilerini kendilerince böyle ifade ediyorlar.
Çoğu zaman bu dili kullanan kişiler, karşısındakini suçlayıp, yargıladıklarını fark etmezler, kendilerini ifade ettiklerini düşünürler.
Ben de karşımdaki suçlayıp yargıladığım zamanlarda bunu karşımdakine zarar vermek için yapmam.
Ya farkında olmadan, onu açısından bakmayarak bir yorum getiririm ya da kendimi suçlanmış ve yargılanmış hissettiğim için bu dille savunmaya çalışırım.
***
Son yıllarda bu dile karşı öfkemi kontrol altına almışsam da, bu dilin içimde yarattığı öfkeyi hem anlayamamıştım hem de ortadan kaldıramamıştım.
“Bu dil kendimi değersiz hissettiriyor” diyordum, en makul yorum bu oluyordu içimde, ama tatmin etmiyordu beni.
Neden karşımdakinin dilini üzerime alıyorum, neden bunu onun kendini ifade sorunu olarak görüp, geçemiyordum!..
Bu soru zihnimde sürekli vardı.
Birkaç hafta önce suçlanmanın ve yargılanmanın neden bende öfke yarattığını anladım.
***
Grup terapide bir grup üyesi tarafından suçlanıp, yargılandığımı hissettim.
Tepki vermedim bir süre, ama içim içime sığmıyor.
Yoğun bir cevap verme, kendimi savunma ihtiyacı hissediyorum.
Söylediği olayların söylediği gibi olmadığını, benim söylediği gibi biri olmadığımı ona göstermek istiyorum.
Ancak bu konudaki “zaafımı” biliyorum.
Cevap vermeye kalksam, sesimin tonu yükselecek ve anlamsız bir söz düellosu ortaya çıkacak, sonunda kendimi savunmak için söyleyeceğim sözler ve sergileyeceğim davranışlar yüzünden kendimi suçlu ya da kötü biri gibi hissedeceğim.
Sustum!
Ama içim kaynıyor!
Başımı koltukların altına sokmak, odadan çıkıp gitmek istiyorum!
Dişlerimi sıkıyorum, saç diplerimin uyuştuğunu hissediyorum!
Bir yandan düşünüyorum,
Neden öfkeleniyorum?
Beni bu kadar öfkelendiren ne?
***
Öfke kendimi anlamamı engelliyordu.
İçime dönmeye çalışsam da, zihnim bulanıyordu, hissettiğim tek şey öfke oluyordu.
O gece bu “an”ı düşünmekle geçti.
Biraz daha sakinleşip eve gittikten sonra, neden öfkelendiğimi, bu dilin neden bende öfke yarattığını anlamaya çalıştım.
Neden sonra anladım öfkemin nedenini:
Grup üyesi tarafından suçlanıp yargılandığımı hissettiğim anda, diğer grup üyelerinin de beni onun gibi suçlayıp yargılayacağından korkmuştum.
Onlar da beni onu sözüne bakarak suçlayacaklar ve hakkımda olumsuz duygular besleyeceklerdi.
Öfkemin nedeni, sadece beni suçlayan grup üyesi tarafından değil, herkes tarafından suçlu bulunmam, kötü birisi olduğumla ilgili yargılanmamla ilgili korkumdu.
Bir kişinin beni suçlaması, yargılaması bende, herkesin beni aynı konuyla ilgili suçlayıp yargılayacağıyla ilgili korku yaratıyor, bunu fark ettim…
Kişiyle tek başına iletişim kursam da yanımda başkaları olsa da durum değişmiyor, gelen suçlamayla, yargılamayla ilgili başkalarının böyle düşünebileceğiyle ilgili bir korku oluşuyorsa içimde, korkuya kapılıyorum.
Psikoz bir danışanım da beni suçlayıp yargılıyor herkesin içinde, ama onun suçlamalarından, yargılamalarından korkmuyorum.
Çünkü o hasta!
Ona herkesin böyle baktığını ve onun sözlerini ciddiye almadıklarını düşünüyorum.
***
Korku ve kaygı içimden gelirse bunu “korku” ve “kaygı” durumu olarak yaşayabiliyorum, onu kabul edebiliyorum.
Ancak bu duygular dışarıdan gelirse, bana dayatılırsa öfke oluşuyor içimde.
Öfkeyle kendimi karşımdakinden korumaya çalışıyorum.
İçimden gelen korkuya ve kaygıya yapabileceğim bir şey yok çünkü.
Misal işlerimin kötü gitmeye başladığını düşündüğüm anda yaşadığım korkuyu öfkeyle gideremiyorum, çünkü öfkelenecek biri yok karşımda.
Ancak suçlanıp yargılandığımda durum böyle değil.
Bu durumu değiştirebilme şansım var!
İkna ederek ya da bağırıp çağırıp, onun düşüncesini değiştirerek bunu yapabilirim!
Bu durum beni öfkeye götürüyor.
***
Bunu fark ettiğim anda kendimi iyi hissettim.
En önemlisi, artık suçlanma ve yargılanmaya karşı geliştirdiğim öfkenin benim sorunum olduğunu anladım.
Sorunumun, suçlanıp yargılanmakla ilgili bir sorun olmadığını, toplumu kaybetmekle ilgili kordum olduğunu anladım…
***
Neden önemli bu sorunu çözmek?
Suçlanmak ben de öfke yaratıyor, o iletişim o anda bitse de, benim içimde bitmiyor.
O kişiyle kendi içimde tartışmaya devam ediyorum.
Bu durum hem kendimi kötü hissettiriyor, hem de enerjimi, zamanımı çalıyor benden.
Başka bir olumsuz etkisiyse, kişiler arsı ilişkilerimi, iletişimlerimi bozması.
Kişilerle olan ilişkim zedeleniyor suçlanıp yargılanmaya karşı hissettiğim öfke ve öfke davranışlarım yüzünden.
İlişkilerim zedelendiğinde,
İlişkilerimin bana olacak olan faydalarından da mahrum kalıyorum…