SORUNU REKABETE DÖNDÜRMEK
Bir önce hafta belirttiğim gibi
ilişkileri sorunlu bir bataklığa dönüştüren,
“sorun alanlarının” ilişkilerin her yanına yayılmasıdır.
Bu iki yolla olur demiştim;
Ya tartışma konusunun “sürekli” gündeme getirilmesi,
ya da iletişimde bir gerilim yaratılarak, surat asılarak sorunun gündemde tutulması.
***
Her ikisi de ilişkiyi kişileri mutlu edecek bir iletişim olmaktan çıkartıp,
mutsuzluk kaynağına dönüşmesine neden olur.
Böyle bir durumda ilişki,
mutluluk veren bir durum değil sürekli çözülmesi gereken bir sorun alanıne dönüşür.
***
Haftanın büyük kısmının “laf sokarak, ima bulunarak, söylenerek, şikayet ederek, suçlanıp yargılanarak ve bunlara savunma için enerji harcanarak ya da konuşmaksızın surat asılarak” geçirildiğini düşünün.
Düşüncesi bile ne kadar geriyor insanı!
Ve bunun bitmez tükenmez bir şekilde sürekli “tekrarlandığını” düşünün.
Bu ilişki,
kişiden enerjisini çalar, hayatın diğer alanlarına verim üretmek için akması gereken enerji sömürür.
Bu nedenle demiştim ki;
“uzatmayın!”
***
Bunun için yaşantınızla ilgili ya da ilişkinizle ilgili bazı kuralallar belirleyebilirsiniz.
Ilk olarak tartışma konusu ne olursa olsun, tartışmayı tartışmada bırakın.
Sorunları konuşmak için haftanın bir gün ve saatini belirleyin ya da akışına bırakıyorsanız bir kez gündeme getirip konuyu bırakın.
Söyleyeceğinizi söyleyin, ne söylemek istiyorsanız bunu tüketin, sonrasında da konuyu kapatın.
Konu içinizde bitmiyor mu?
Arkadaşınızla konuşun, hakaret etmek, küfretmek, suçlamak, yargılamak ve daha başkaca ne varsa yapmak istediğiniz,
bunu onunla paylaşın.
Arkadaşınıza güvenmiyor musunuz,
elinize telefonunuzu alın, videoya kaydedin ve sanki karşınızda partneriniz varmış gibi içinizdekileri boşaltın.
Tuhaf mı geldi,
bunun yerine kalemi elinize alın, ona bir mektup yazın ve içinizden ne geçiyorsa yazın,
sonra okuyun ve yırtıp, atın.
Bu tür konuşmaları aile fertlerinizle yapmamaya çalışın, çünkü bu tür paylaşımlar ileride ilişkilerin zedelenmesine neden olur.
Tartışmayı bitirdiğiniz halde zaman zaman içinizde oluşan dalgalanmaları kendi içinizde bu şekilde “dindirebiliriniz”.
Bunların işe yaramayacağını düşünmeyin,
basit,
saçma sapan,
konunun özüne dair sorunu çözmeyen ve hatta sorunu bastıran davranış kalıpları olarak görmeyin!
Daha önce de belirttiğim gibi ilişkilerde sorunlar genelde çözülmez,
kişiler sorunlarla başetme yeteneği geliştirirler.
Geliştireceğiniz bu yöntemler sorunları çözmek için değil, sorunla başetme yeteneği geliştirmenizi sağlayacak olan yöntemlerdir.
Olaylar ve duyguların aslında daha çok içimizde büyük olduğunu,
dile vurulan gerçeğin aslında pek de öyle olmadığını görürüz..
Bu nedenledir ki tartışma sırasında gösterdiğimiz pek çok davranış için,
tartışma sonrası “keşke bu kadar tepki göstermeseydim” pişmanlığını yaşarız
Çünkü zihnimizde “çok büyük” gibi görünen hadise,
aslında o kadar büyük,
o kadar da öfkelenilecek,
kaygı duyulacak,
korkulacak
ya da değersiz hissedilek bir durum değildir.
Ancak biz bunu duygumuzu dışarıya vurduğumuzda farkederiz!
Bu nedenle aynı konuyu içeren tartışmalarla ilgili duygumuzu ilişkinin sürekli problemi haline getirmek yerine bu duyguları “dışarıda” başka bir ortamda sağaltmak,
hem bizi geliştirir hem de ilişkiyi daha keyifli hale getirir.
Unutmayın,
içinizde dinmeyen “o” konu,
ne yaparsanız yapın zaten bitmeyecek.
Yani bir saatlik tartışmada bitmeyen ve haftalarca, aylarca, yıllarca tekrar tekrar ortaya çıkan o tartışma,
ne kadar yapılırsa yapılsın,
ne söylerseniz söyleyin, ne duyarsanız duyun değişmeyecek…
Misal aldatıldığınızı düşünüyorsunuz ve bunun itiraf edilmesini istiyorsunuz,
sürekli bu beklenti içindesiniz.. Emin olun, bunu itiraf etse de bu defa diğer sorular zihninize üşüşecek, kimdi, ne zaman başladı, sevmiş miydin vs vs..
Mesele gerçeği duymak değildir, sorun sizinle alakalı bir psikolojik süreçtir.
Bu nedenle tartışma konularını tartışmada bırakamıyorsanız,
sorunun sizden değil karşınızdakinin davranışlarından kaynaklandığını düşünüyor olsanız da “psikolojik yardım” alın.
Bu davranışınızın ne anlama geldiğini öğrenmeye çalışın, bu beceriyi oluşturmaya çalışın.
Aksi takdirde ilişki,
hem sizin için hem de karşınızdaki için bir sorun bataklığına dönüşecektir.
İşin kötüsü bir başka ilişkiye geçtiğinizde, sorun değişecek ancak sizin bu durumunuz değişmeyecektir!