KESERİN SAPI
Baba kızına der ki
“akşam eve hava kararmadan geleceksin.”
Kızı sorar
“ama erkek kardeşim daha geç gelebiliyor?”
Baba der,
“sen kızsın!”
Anne babasını sigara içerken görüp, buna özenti duyan çocuklarına anne baba der
“Ama sen çocuksun!”
Kendisinin karşı cinsten arkadaşlarıyla yemek yemesinde, sohbet etmesinde beis görmeyen koca,
aynı şekilde davranacağını söyleyen eşine der
“Ama kadınsın!”
Aynı davranışı, aynı tutumu kendisi yaptığında kendince gerekçelerinden dolayı meşru,
başkası yaptığında gayri meşru görmek,
“normsuzluğun” açık göstergesidir.
Toplumsal ve ahlaksal normlar,
her sosyo-ekonomik kuruluşta, dünyanın pratikte ve düşüncede insanlar tarafından kavranıp anlaşılmasının ve toplumhalinde birlikte yaşamasının vazgeçilmez biçimleridir.
Norm,
Keyfiyet içermez, içeremez.
İçerdiğinde norm olmaz
Norm olduğu iddia edilse de böyle algılanmaz, böyle Kabul edilmez..
Norm,
kişiden kişiye değişmez.
Cinseyete, yaşa, dile, ten rengine, milliyete, paraya pula, coğrafyaya, kültüre gore değişkenlik göstermez.
Bir şey doğru ya da yanlışsa,
Her durum ve koşulda doğru ve yanlıştır.
Normlar,
insanın insan olmasından dolayı hak kazandığı ya da sorumlu olduğu davranışsal süreçlerdir.
Bu nedenle insanlarda eşitlik hissi sağlar.
Bu nedenle insanlara adalet içinde olduklarını hissettirir.
Bu nedenle insanlara kendini değerli ve güvende hissettirir.
Normsuzluk taraflardan birinde,
diğerinin kendisi üzerindeki baskı, bu baskı sonucu oluşan mağduriyet olarak algılanır.
Bu algı kaçınılmazdır.
Bu algının sonucu,
öfkedir.
Öfkenin sonucu güvensizlik,
Aidiyetsizlik,
Bunların sonucunda ortaya çıkan,
gizli ya da açık çatışma/huzursuzluktur.
Ortaya çıktığı yer neresi olursa olsun (aileden devlete kadar tüm toplumsal katmanlar) orası huzur bulmaz.
Normsuzluk kaostur.
Normsuzluk topluma hakim oldu mu bir kez,
insanlar adalet içinde yaşadıklarını düşünmezler.
Adil olmayan bir kadın erkek ilişkisinden,
samimiyet ve derin bir bağ beklemek,
akıl dışıdır.
Normsuzluğun hakim olduğu bir ebeveyn çocuk ilişkisinden,
çocuk adına bir fayda beklemek, akıl dışıdır.
Normsuzluğun hakim olduğu bir toplumdan huzur beklemek,
gerçek dışıdır.
Normsuzluk evin içinden sokağa kadar her yere hakim olmuşsa,
bunun sonucu,
normsuzluğun mağduru olduklarını düşünenlerin de normsuzluğu bir kural olarak benimsemesidir.
Böyle bir toplumda normsuzluk,
bir norm olarak yaşanır!
Gerçeğin yerini hayal,
Aklın yerini delilik alır.
Keserin sapını elinde tutanın iktidarıdır bu,
Ve bir hastalık gibi yayılır topluma.