CANAVARLARIN ZAMANI
Boşanan 1200 kişi üzerinde yapılan resmi bir araştırmada;
Boşananların yüzde 36’ sının aşık çiftlerden oluştuğu görüldü.
Boşananların yüzde 20’ sininse görücü usulü ile evlenenlerden oluşuyor.
Geride kalan yüzde 54’ lük grup ise arkadaş, komşu, tanıdık tanıştırmasıyla, internet ortamında ve evlilik uygulamalarından oluşan evlilikler…
Aşık olarak evlenenlerin görücü usulü ile evlenenlere göre neredeyse 2 kat fazla boşanma istatistiğine sahip olması,
Dikkat çekici olduğu kadar bağlanma süreçlerini irdelemek açısından önemli…
Flört ederek evlenmeyi önemseyenler görücü usulü ile evlenenlerin
Görece daha düşük sosyo-kültür özelliklere sahip insanlar olduklarını düşünürler.
Görücü usulü ile evlenenlerin içlerinde yaşadıkları kültüre itiraz edemediklerini,
mahalle baskısına direnemediklerini,
birey olamadıklarını,
“boşanmış kişi” yargısıyla karşılaşmamak için bu baskıyla mutsuz olsalar da evliliklerini sürdürdüklerini,
“görücü usulü evlenmeye” de yine aynı nedenle karşı koyamadıklarını,
görücü usulü evlenmenin bu kişiler için bir tercih olmadığını düşünürler.
Gerçekten böyle mi?
Bu düşüncede olan kişiler “tanışıtırılarak evlenmeyi” bir utanç nedeni görmeseler bu düşüncenin gerçek olduğu düşünülebilirdi!
Oysa,
flört edilerek evlenilmesi gerektiğini düşünenler
bırakın görücü usulü ile evlenmeyi “biriyle evlenmek üzere tanıştırılmayı” bile yargılarlar.
Bunu bir yetersizlik olarak görürler.
Sosyo-kültürel bir yetersizlik söz konusu olmasa bile[1]
“evlenecek birini bulamama”,
“ilişki başlatamama”,
“ilişki yaşayamama”,
“seçilmeme” gibi yetersizlik içeren algılarla yaklaşırlar “tanıştırılarak evlenmeye”.
Doğal olarak,
“görücü usulü” ya da “tanıştırılarak” yapılan evliliklere geliştirilen yetersizlik, niteliksizlik tespiti;
bir tespit değil, yargıdır.
Flört edilerek (severek evlenmek) evlenmeyi salık verenlerin bu düşüncelerinin yargı olduğunu gösteren[2]hususlardan biri de
flört ederek evlenmiş kişilerin büyük çoğunluğunda bu düşüncenin evlendikten sonra değişiyor olmasıdır.
Sevmenin değil ilişkiye dair başkaca özelliklerin, ihtiyaçların öncelenmesi gerektiğine dair düşüncenin oluşmasıdır!…
***
Görücü usulü ile evlenmeye dair yargıların arkasında kaygılar, korkulardan kaynaklanan zihinsel bir temel var.
Kişi genelde bağlanmaya dair kaygılardan, korkulardan dolayı “severek evlenmeye” çalışır ve bunun dışındaki evlilik biçimlerini yargılar.
Bu, bağlanmaya dair bir dirençtir.
Bu direnç nedeniyle,
severek evlenmeyi evlenebilmek için koşul görenler için flört etmek, çözüm değildir.
Onu bu düşünceye götüren korku her ne ise bağlanma söz konusu olduğunda kendini yine[3] gösterecektir.
Bu nedenle:
ilişki başlamış, üstünden 6 ay geçmiş ve hala birbirini tanımaya ihtiyaç duyan, evlilik kararını erteleyen kişilerin kararları gerçek dışıdır, rasyonel değildir.
Kişi altı ayı geçmiş ve anlaşılabilir bir gerekçe sunmadan evlilik kararını ertelemeye çalışıyorsa, yaptığı şey korkuyla kaçınmaktır.
Altı ay içinde karşıdakinin birlikte yaşamakla ilgili merak edilen yönlerinin büyük kısmı tanınır.
Onunla
“tartışıp tartışamadığınızı”,
“krizin nasıl çözüldüğünü”,
“özür dileyip dileyemediğini”,
“öz eleştiri yapıp yapamadığını”,
“krizi konuşarak mı, geri çekilerek mi, surat asarak mı, yoksayarak mı çözmeye çalıştığını”,
“Sevgisini, öfkesini, istediği ve istemediği şeyleri açıkça ifade edip edemediğini, duygularını yansıtıp yansıtamadığını, bunun için nasıl bir dil kullandığını” görürsünüz, öğrenirsiniz…
Bu başlıklar o ilişkiyle ilişkinin nasıl bir ilişki olacağını gösteren temel başlıklardır.
Geriye kalan;
“Ekonomik durum, ekonomi yönetimi”,
“Ebeyen ilişkileri”,
“Diğer karşı cins ilişkileri”,
“Cinsellik”,
“Arkadaş ilişkileri”,
“Boş zaman etkinlikleri”,
“Çocuk sahibi olma, çocuk yetiştirmeye yetiştirmeye bakış açısı” gibi hususlar
iletişimin çözeceği sorunlardır.
Yani yukarıdaki temel başlıkların üstesinden geleceği sorunlardır.
Flört ederek evlenmek isteyen biri için bunları anlamak;
6 yeter de artar bile.
Gerisi kaygıyla ertelemektir.
Arkadaş, tanıdık tanıştırmalarıyla evlilik için görüşen kişilere 1 ay yeterlidir.
Tabıltırılarak evlenmeye çalışan kişi 1 ay sonra sonra halen evlilik hususunda karar verememişse, kişinin “bağlanmaya direnci” vardır.
Evlilik odaklı tanışmayı 1 ay geçmesine rağmen sürdürmeye çalışmak flörtü işin içine sokar; kişi evlenmek için biriyle görüşüp onu flörte dönüştürmeye çalışıyorsa,
evliliği daha uzun bir zamana kaydırmaya çalışıyorsa
“bağlanmaya direnci” vardır.
Bu kişinin evlilik isteği manüplatiftir.
İş ciddiye bindiğinde kişi kaygılanıp kaçınıyor demektir.
Görücü usulü ile evliliklerde ise bu sorun[4] tekrar takrar görücüye gitmekle ortaya çıkar. Görücü usulü evlilik girişiminde kişiler 4-5 farklı görüşmede biriyle evlenmeye karar veremiyorsa;
ya görücü usulü o kişi için yanlış yöntemdir
ya da kişinin “bağlanmaya direnci” vardır.
Çünkü görücü usulü ile evlenmede araya girenler iki tarafın asgari müştereklerinde uygunluk ararlar:
Görüntü, eğitim, ekonomik durum, hayat görüşü vs gibi “benzerlik ve tamamlayıcılık” açısından destekleyici kriterleri göz önünde bulundururlar.
Birkaç tanıştırmada yanılgı olsa da 4-5 görüşmede evlenmek isteyen ve buna dair direnci olmayan biri içinseçebileceği kişi bulunur.
***
Flört ederek evlenmeye çalışanlarda 6 ayı geçip hala tanımak için zaman isteyenler,
Evlilik odaklı bir tanışmanın üstünden 1 ay geçip hala zaman isteyenler,
Görücü usulü evlenmeye çalışıp 4-5 görücüden sonra hala evlilik kararı veremeyip yeni kişilerle görüşmeyi isteyenler;
“Fetret dönemi”ndedir[5].
Antonio Gramsçi[6] “canavarların zamanı” tabirini sosyolojik bir terim olarak kullansa da bence tam da bu kişileri anlatır.
Canavarların zamanı:
“Eskinin artık varolmadığı, ama yeninin de henüz gelmediği” zamandır.
Hepimizin hayatında böyle dönemler[7] vardır kuşkusuz.[8]
Ancak bahse konu yaptığım kişiler için “fetret devri” bir ömür sürer…
***
Aşık olarak mı evlenmeli?
yoksa asgari müştereklerin arandığı bir tanışmayla mı?[9]
Ege Üniv. Fen edebiyat Fak. Sosyal Psikoloji Bölüm Başkanı Profesör Nuri Bilgin
tanışarak (ve aynı zamanda görücü usulü ile) evlenmenin,
“benzerlikler ve tamamlayıcılık” açısından evliliğe olumlu bir etkide bulunduğunu düşünüyor.
Çiftlerin benzerliklerinin olmasını çatışma konularının azalmasını mümkün kılmasına,
Birbirlerini tamamlayacak özelliklere sahip olmalarının sa bağ kurmalarına katkıda bulunacağını düşünür.
Nuri Bilgin’in bu olumlu yanlarını öne çıkarsa da, bu evliliklere başkaca psikolojik sorunların yaşandığına pek çok kez şahit oldum:
Özgürlük hissinin kaybı, arzu, heyecan kaybı, ilgi yetersizliği vs…
Ben “doğru nedir” sorusunun cevabını “evliliğin devam edip etmemesi” üzerinden vermem.
4 Kez “evlenmiş ayrılmış” biri olarak elbette doğru kriterim bu olmaz
Kimse ayranım ekşi demez!
Bu yazıyı “kriteriniz buysa” diye yazdım
“İyi ilişki ayrılık olasığılığının az olduğu ilişki” ise sizin için,
nasıl evlenmeniz gerektiği ortada
Ya da kendinizi hiç böyle şeylerle zorlamayın, sıkmayın canınızı!..
“Canavarlar zamanı”nında yaşayın gitsin…
[1] Eğitim düzeyi, ekonomik durumu düşük olmasa da
[2] Yargı olması iddia edilen şeyin göreceli olduğunu, gerçekliğinin tartışmalı olduğunu gösterir.
[3] Severek evlenmeye çalışsa bile
[4] Tanıştırılarak evlenmekle görücü usulü ile evlenmek aynı şey değildir. Evlenme odaklı tanıştırılarak evlenmek kısa süren bir tanıma sürecini amaca odaklı şekilde ilerletmektir. Asgari müştereklerde uyum sağlama, iletişimin tatmin edici boyutta olup olmadığını görme, cinsel çekim için asgari koşulların mümkün olup olmadığını anlama, yakınlık hissetme gibi hususların arayışıdır. Görücü usulü evlenmede ise kişiler birbirlerini beğenip beğenmeme, dışarıdan görülen kriterler; aile, ekonomik durum, görüntü, eğitim durumu gibi hususlardan yola çıkarak, ebeveyn onayı arayan, ebeveyn kontrolündeki iletişimle evliliğe karar verme durumudur.
[5] Fetret dönemi; bunalım dönemi, saltanata ara verilen zaman
[6] Antonio Gramsci (22 Ocak 1891, Sardinya – 27 Nisan 1937, Roma), İtalyan düşünür, siyasetçi, sosyalist kuramcı. İtalyan Komünist Partisi kurucu üyesi ve bir süre lideri. Mussolini’nin Faşist rejimince hapsedildi.
[7] Eskinin artık olmadığı ama henüz yerine bir yeni inşa edemediğimiz zamanlar…
[8] Ben de şu anda böyle bir dönemde hissediyorum kendimi. Ama benim tanımım biraz daha depressif: yeniden başlamak için çok geç, herşeyden vazgeçmek için çok erken..
[9] Görücü usulünü eklemedim, çünkü artık bu evlenme biçimi çok nadir. Bunun yerini tanışarak, tanıştırılarak, kısa bir süre iletişim kurma imkanı tanınarak evlenme biçimi almış durumda.