Bir Kalpte 2 Sevgi MÜMKÜN MÜ?
Hafız Burhan,
seslendirdiği “bir gönülde iki sevda olamaz” adlı şarkıda
“Biri Şirin biri Leylâ olamaz,
Böyle mecnun dil-i şeyda olamaz” der…
“Bir gönülde iki sevda olamaz
yalan
olabilir” diyen, Nazım Hikmet sadece Piraye için mi söylemiştir bu sözleri?
Yoksa, Vera ve diğerleri için de mi?
***
Sibel dizi karakteri Volkan Arslan üzerinden açtı tartışmayı.
Karakter dizide iki kişiyi seviyor ve şöyle söylüyor:
“ikisini aynı anda Seviyorum.
Aynı anda ama başka türlü…
İnsan aynı anda iki çocuğunu sevebiliyor.
Niye iki kadını sevemesin.”
İnsan aynı anda iki çocuğunu sevebilir.
Peki, ya bir adam aynı anda iki kadını ya da bir kadın iki adamı,
Aynı anda sevebilir mi?
“Aynı anda ama başka türlü” demek, ne demek?
Cümleler ilk bakışta çok mantıklı, çok rasyonel, çok olası gibi algılanıyor.
Öyle mi ki?
Tartışalım…
- Tartışma
İlk olarak, önceki yazılarımdan birinde tartışmıştım “sevgi” kelimesinin içeriğini.
Bu kelimeye herkesin kendince anlam yüklediğini,
bu belirsizlik nedeniyle sevginin varlığı ya da yokluğu üzerinden bir tartışma yapmanın,
ilişkide tutum belirlemenin mümkün olmadığını belirtmiştim.
“Beğeni, hoşlantı, tutku, aşk, arzu” gibi duygularsa cinsel kimliğe dair duygulardır…
Annenizden hoşlanamazsınız, ona arzu duyamazsınız, ona aşık olamazsınız, tutku duyamazsınız.
Sevgi kelimesinin salt cinsel kimliğe ait bir duygu “olmadığı” düşünüldüğünde,
“bir gönülde iki sevgi olur mu” tartışması anlamsal olarak değerini kaybeder.
Soru soru olmaktan çıkar.
- Tartışma
Konunun sosyo politik zemini.
Bu konu tartışılırken “gönlünde iki sevginin mümkün olup olmadığı” sorgulanan kişi çoğunlukla (bana sorarsanız her zaman) erkektir.
Doğal olarak bu sorgulamanın zemini,
İnsan monogam mıdır (tek eşli) yoksa poligam (çok eşli) mıdır tartışmasıdır.
Bence,
İnsanların tek eşli(monogam) olduğunu düşünenlerin yaslandığı düşünsel zeminlerden biridir,
“bir kişinin aynı anda iki kişiyi sevemeyeceği” düşüncesi.
Bu düşünceden hareketle “bir gönülde iki sevginin olabileceğini” iddia edenlerin “erkek egemen ilişki biçimini” onayladığını da söyleyebiliriz.
Poligami düşüncesine sahip erkekler “bir gönülde 2 sevginin olabileceğini” iddia ederek “erkek egemen” ilişki biçimine meşru bir zemin kazandırmış olurlar.
Bir erkek iki ve daha fazla kişiyi sevebilmeli ki çok eşlilik(poligami) rasyonel bir zemine otursun.
- Tartışma
Konunun tartışmaya açılmasının bir de “bağlanma süreçleriyle” ilgisi var.
Kişiler üçüncü bir kişinin ilişkiye dahil olduklarını anladıklarında ayrılmak zorunda olduklarını düşünürler.
Çünkü,
“Üçüncü kişi varsa ilişki bitmelidir” düşüncesine insanlık iman etmiştir.
“Bir gönülde 2 sevgi mümkün mü” sorusu ayrılık kararını ertelemek, bu karardan kurtulmak için güçlü bir savunma mekanizmasıdır.
Gönlünde “iki sevgi taşıyan” da onu “sevenler” de ayrılmamak için bu soruya sığınırlar.
- Tartışma
3 ayak üzerinde yürüyen bu ilişkilerin devamını sağlayan nedenlerden biri de çocukluk dönemi yaşantılarıdır.
“Üçlemeleri” severiz.
Kim bilir neden?
Anne-Baba-çocuk sarmalı mı bu,
Anne-çocuk-kardeş üçlemesi mi?
Kim bilir!
Lakin şu açık,
3 ayaklı ilişkilerdeki her ayağın, çocukluk dönemine ait bu durumu açıklayan bir geçmişi vardır.
Birini sevip diğerini kaybetmekten korkmak!
Birinden hoşlanıp, tutku duyup, aşık olup bir başkasını kaybetmekten korkabilirsiniz.
“Bir gönülde iki sevda olur mu” tartışması işte bu bilinç düzeyinde yapılır.
Böyle bir ilişki durumunda,
Aşk ve korku arasındaki paradoksa üç kişi farklı yerlerinden “yakalanmış” demektir.
Biri diğerlerinden daha güçlü olsa çelişki kırılır, yol bulunur.
Peki,
Hangisinin “eli” daha güçlüdür, bu üçlüde?
“Aşkı ve korkuyu yüreğinde yaşayan” mı,
“aşık olunan” mı,
yoksa “kaybetmekten korkulan” mı?
Yazının sonuna geldim, ama yine cevap vermedim!
Sorular sorular…
Cevap vermeyeceksem, neden soruyorum bu soruları?
Neyse!
Sonraki yazıda şunu tartışalım:
Bu 3’lüden biriyseniz ne yapmalısınız?
Haftaya görüşmek üzere…