BENCİL Ve NARSİST Arasındaki Fark?
“Bencillik ve Narsistlik arasındaki farkı biliyor musun?
Muhtemel ki bilmiyorsun!
Alana yakın olanlar hatta alan içinde olanların bile bir kısmı bile bilmiyor ki senin bilmemen çok doğal.
Yok, mesele bunu bilmiyor olman değil!
Mesele bunu bilmemene rağmen, bu kavramları gelişi güzel, içini kendince doldurarak, öfkeni, haklılık arzunu tatmin etmeye çalışıyor olman!
Söylediğin sözlerin ne anlama geldiğini, karşı tarafa ne hissettirdiğini düşünmeden, bencilce ve hatta narsistçe bu yorumları başkaları için yapıyor olman!..”
***
Önceki yazılarımdan birinde Michael Foucoult’a atıfla suçun ıslahından bahsetmiş ve psikolojinin bunun için politik bir aparat olarak kullanıldığını anlatmıştım.
Adaletin iktidar tarafından adalet dağıtan bir mekanizma olmaktan çıkartılıp, “iktidarın maşası” haline nasıl getirildiğine gönderme yapmıştım.
Gündelik dildeki Psikoloji terimleriyle ötekini/diğerini yargılamalar Psikolojinin kavramsal olarak “politik istismara” uğramasının bir başka uzantısı olmalı.
Kişilerin birbirleri hakkında
“Bencilsin”
“Narsistsin”
“Bağımlısın”
“Sorunlusun”
“Antisosyalsin”
“Sosyal fobiksin”
“Takıntılısın”
Vs. uzatılabilecek bu listede, psikolojik terimler gündelik dilin istismarına uğruyor.
İletişim açısından hiçbir işe yaradığını sanmıyorum!
“Bencilsin” dediğiniz kim aynaya bakıp
“acaba gerçekten bencil miyim” diye kendine sorar?
“Narsistsin” dediğiniz kim
“gerçekten böyle bir kişiliğim mi var diye sorgular?
İletişim açısından hiçbir işe yaramayan bu dilin kullanılmasının ardında, öfke ve haklılık arayışı var.
Kimbilir belki de “kötüsün” “zalimsin” diyemediğimiz için psikolojik/psikiyatrik terimlerinin ardına sığınıyoruz!
“Kibirlisin” demek yerine “narsistsi”n demek daha az kırıcıdır belki de, belki de daha afillidir, karşı taraf yargılandığını değil de övüldüğünü düşünüyordur!
Kimbilir, belki de yargılananın da işine geliyordur bu yargılamalar, “kötüsün” yerine “hastasın” denmeyi tercih ediyordur!
“Vaz geçmekle-tedavi etmek” arasında sıkışmış ruhun bizatihi bu serzenişi “bencilce” değil mi?
Kötüye hasta demek, diyenin mi denilenin mi çıkarınadır?
Bencillik bir davranış biçimidir.
Bencillik/egosantriklik bir “kişilik bozukluğu” tanımı değildir.
Her insanın egosantrik eğilimleri ve davranışları vardır.
Egosantriklik bizim doğamızdır.
Empati ise “öğrendiğimiz, geliştirdiğimiz bir beceridir”.
Egosantrik eğilim ve davranışlar yoğunlaştıkça iletişim zorlaşır.
“Bencillik” bir kendini sevme hali değildir!
Bencilce davranışların kökeni;
“kaygı, korku ve arzudur”.
Kişiler bu duyguları yönetemediklerinde empati yoksunluğu yaşamaya başlarlar ve karşı tarafa körleşirler.
Bunun karşıya yansıması ise “kendisinin yok sayılmasıdır”.
Bencillik, kişinin karşısındakinin duygusunu, düşüncesini, varlığını yok saymasıdır.
“Narsizm” ise bir kişilik bozukluğudur.
Kendini algılamada aşırılık (büyüklenme),
başkasını algılamada aşırılık (aşağılama),
kıskançlık,
başkalarına saygısız davranma,
başkalarını kendisi için kullanma,
bu duygu ve düşüncelerin sadece kişinin kendi iç dünyasında var olması değil bunun karşı tarafa da yansıtılmasına “narsistlik kişilik bozukluğu” diyoruz.
Narsism de dışarıdan görüldüğü üzere bir “kendini sevme hali” değildir.
Narsist sürekli kendisinin ne kadar “özel” ve “mükemmel” olduğunun altını çizmeye çalışır.
Kendi içinde de dışında da bunu yapar.
Altını çizmeye çalışma, bir ikna çabasıdır.
İkna ise yetersizliği ya da yetersizlikle ilgili kaygıyı işaret eder.
Derininde kendini yetersiz hisseden ya da yetersizlikle ilgili kaygı duyan birinin kendini sevdiğini düşünmek,
ne kadar gerçekçi?
Bencilce davranmak narsistin yaşam tarzıdır, ancak her bencilce davranan narsist değildir.
Ayrıca,
bencillik edende de narsist’de de empati yoksunluğu ortak noktadır.
***
Çevrenizdekileri gelişi güzel psikolojik terimleri kullanarak yargılayamazsınız, yargılamamalısınız.
Bunu yapmak öfkenizi dindirmez.
Yaptığınızın yarattığı suçluluk öfkenizi derinleştirir.
Bu sizi haklı da yapmaz.
Tam o sırada 4 parmağınızın üçü sizi gösteriyordur.
Bunu yapmak sizi daha itici, karşınızdakini daha savunmacı yapar.
“Karşınızdakinin davranışlarına değil de kişiliğine odaklandıkça, manüplasyona uğrama imkanınız da o nispette artar.”
Ve ne yazık ki hepimiz ilişki yaşarken,
karşımızdakinin ne yaptığıyla değil, kim olduğuyla meşgul oluruz.
Bu da başka bir yazının konusu olsun