BELKİ BELKİ BELKİ, NEDEN BELKİ?
BELKİ DE!
– Geçen hafta İsmail hakkında acı çektiğini konuşmuştuk tüm görüşme boyunca.. acı çekiyordun ve kötüydün.. bugünse Enes’ten konuştuk. Bunun hakkında ne düşünüyorsun?
– Ben söylemiştim zaten size, İsmail geçen hafta önemliydi.. ben hemen başka birini alırım hayatıma.
– Bu davranışın hakkında ne düşünüyorsun?
– Bilmiyorum
– Bunun seni nasıl etkilediğini düşünüyorsun?
– Bilmiyorum belki de olumsuz etkiliyordur ama iyi de hissettiriyor.
– Seçim yaptığın kişiler ya evli ya da hayatlarında başkaları olan kişiler, ya da platonik aşklar yaşıyorsun.. bu seçimin nedeni hakkında ne söyleyebilirsin?
– Bilmiyorum, belki de evlenmeyi istemiyorumdur.
– Biraz önce Enes’le evlilik hayalini kurduğunu ve evli olduğu için bunun mümkün olamayacağını düşündüğünü söyledin?
– Bence o sadece bir düşünceydi, bence ben evlenmeyi istemiyorum.
– Sence sen evlenmeyi istemiyorsun?
– Evet bence böyle.
– Kulağında nasıl duruyor bu cümle?
– Bilmem, cümle işte, ne var ki bunda?
– Neden terapi almak istemiştin, bu görüşmelere neden başladın?
– Çok sıkıldım hayattan, sürekli bir huzursuzluk içindeyim, bir türlü de geçmiyor, belki işe yarar diye düşünmüştüm.
– Terapininin bunu nasıl çözümleyeceğini düşündün?
– Bilmiyorum.
– Dört görüşme yaptık, son görüşmenin süresi oldukça açıldı, niçin?
– Bilmiyorum işlerim yoğundu, bir türlü fırsat bulamadım görüşme için.
– Ilk dört hafta düzenli görüştük,, o zaman yoğun değil miydin?
– Yoğundum, bilmiyorum ki neden böyle oldu.
– Terapinin sorunlarını çözeceğine dair umudunda azalma var mı?
– Aslında yok, sorun benimle ilgili.
– Aslında sorun yok, varsa da seninle ilgili.. bu cümlen bir sorun olduğu anlamına gelmiyor mu?
– Evet bir sorun var gibi ama bu terapiyle ilgili değil.
– Sorun olup olmadığını varsa nasıl bir sorun olduğunu bilmezken, sorunun terapiden değil de kendinden kaynaklandığını düşünmen hakkında ne düşünüyorsun?
– Bilmem, valla bir şey anlamadım söylediklerinizden.
– Dikkatin burada değilmiş gibisin, eksik bıraktığın çözümlemediğin bir konu mu var zihninde?
– Bilmem, buradayım aslında, belki iş yerindeki meselelere takılmıştır zihnim.
– Geçen haftaki görüşmemizin kaydını dinledin mi?
– Yok dinlemedim.
– Ondan önceki oturumların kayıtlarını da dinlememiştin?
– Evet dinlemdim.
– Neden ?
– Bilmem, fırsat bulamadım, belki de duyacaklarımdan kaçmışımdır.
– Fırsat mı bulamadın, yoksa duyacaklarından mı kaçtın?
– Bilmiyorum, ikisi de olmuş olabilir.
· bir kaç dakika sessizlik..
– Sıkıldınız mı?
– Bilmem, belki de.
– Nasıl bilmem belkide, sıkılmışsınızdır ya da sıkılmamışsınızdır!?
– Çok haklısın!.. Görüşmelerin kayıtlarını neden dinlemiyorsun?