SURİYELİ GELİNLER
2018 yılında boşanmalar bir önceki yıla göre yüzde 11 artmış.
Evlenenler ise bir önceki yıla göre yüzde 3 azalmış..
Bir başka istatistik;
2018 evlenen gelinlerin yüzde 4 ü yabancı.
“Suriyeli” ve “Azerbeycanlı” gelinler diğer ükelere açık ara fark atıyor.
Geçen yıl Suriyelilerin yaklaşık yüzde 15’i
Türkiye’den biri ile evlenmiş,
Suriyeli gelin sayısı Suriyeli damat sayısının neredeyse 10 katı.
***
Bu istatistiklere pek çok açıdan bakılabilir.
Son 10 yıldır boşananlar lehine yükselen grafik,
ivmesini daha da hızlandırmış görünüyor.
Boşananların büyük kısmının ilk 5 yılda ayrılmış olması da ilişkilerin nereye doğru evrildiğini göstermesi açısından önemli bir veri.
Türkiyeli gençler evlenmeyi daha az istiyor artık.
Bu,
aynı zamanda,
evlenmenin, aile kurmanın insanı mutlu eden bir proje olduğu düşüncesinin de kırılmaya başladığını ve hatta kırıldığını gösteriyor.
Aileyi önemseyen ve toplumun en küçük yapı taşı olarak ondaki çözülmenin toplumsal bir çözülmeyi de beraberinde getireceğini düşünenler için bu istatistikler hiç iyi şeyler söylemiyor.
“Evlenmek iyidir, boşanmak kötüdür” söylemenin alıcısı azalmış ya da yok artık
Konuyla ilgili benim bir yargım yok açıkçası.
İnsanların hayatlarında en az 1 kez evlenmelerini ve 1 kez de boşanmalarını önemserim.
Ayrılığın yüzü soğuk elbette,
duygusal yanım hiçbir çiftin ayrılmasını istemez,
lakin gerçeklik açısından her boşanmanın ciddi bir tecrübe olduğunu ve kişiye kendini tanımak anlamında önemli şeyler kattığını,
kişiyi değiştirdiğini düşünürüm.
Mesele sadece duygusal bağlanımlar açısından önemli değil.
Boşanma herhangi bir ayrılık değildir,
bir kurum olarak evliliğin bitiriliyor olması kişinin içinde yaşadığı toplumun beklentileri ve yargılarıyla da hesaplaşması anlamına gelir.
Bu açıdan da boşanma süreci,
kişiye çeveresiyle kurduğu ilişkileri sorgulama ve değiştirme imkanı tanır ve bu yönüyle de çok kıymetli bir “tecrübe”dir.
Bu nedenle uzun evliliklere bir yandan gıptayla bakar, uzunluğu derin olduğunu düşündürten bağa hayranlık duyarım,
ancak her bireyin en az bir kez boşanmayı tecrübe etmesi “gerektiğini” düşünürüm.
***
Kuşkusuz bu istatistiklerin önemli bir göstergesi,
Suriye’lilerin bizimkilerle yaptığı evliliklerdir.
Kaba bir hesapla her yıl ortalama 25 bin civarında Suriyeli evleniyor.
Geçen yıl 3600 Suriyeli bizden biriyle evlenmiş.
Yaklaşık yüzde 15’ i..
Bu durum bizim Suriyelileri onların da bizi algılayışı açısından önemli bir veri.
Pek de gidici olmadıklarını,
artık Suriyelerin buraya yerleştiğini,
bunu bizim de kanıksadığımızı, zımnen kabul ettiğimizi gösteriyor, bu istatiskler..
***
Bir başka istatistikse gelinlerin çok büyük bir kısmının Suriyeli, azeri, özbek, ukrayna, rus, faslıyken,
Damatların çok büyük kısmı Almanya’dan ve batı ülkelerinden…
“Gelinler doğudan damatlar batıdan” gibi bir tablo çıkıyor ortaya.
Neden ki?